Görüntüleme Sayısı (Stats)

31 Ağustos 2013 Cumartesi

KİTAP HAKKINDA: KURTHAN FİŞEK- YÖNETİM (Book Review-: K. Fişek- Administration)

Yönetim bilimi alanında özellikle Türk yazınında çok önemli bir yere sahip olan bu eserde yazar tarihsel maddeci bir yöntem benimsemiş ve alana önemli açılımlar getirebilecek soruların sorulmasını sağlamış, eleştirel ve açıklayıcı bir sistematik içerisinde yönetim gerçekliğini açıklamaya gayret etmiştir.

Yönetim bilimini evrensel ve disiplinler arası bir niteliğe sahip kabul eden bu kitap özel-kamusal işletme ayrımını gereksiz gören bir anlayışta yazılmıştır. Ayrıca yönteme ilişkin olarak sistem yaklaşımı ve sibernetik bakış açısını  irdeleyen yazar bunu yarının sorunu olarak görmekte ve tartışmaya açmaktadır.  

30 Ağustos 2013 Cuma

MÜTHİŞ ŞEYLER (incredible things)

işte farklı şeyler görmek isteyenlerin yeri. yemekten teknolojiye,dizayn ürünlerden videolara envai çeşit ilginç şey burada!

http://www.incrediblethings.com/

29 Ağustos 2013 Perşembe

OBUR OLASI GELENLER (wanna be gluttonous)

karnınız mı acıktı? dışarıda yemek yemeyi seviyor musunuz? yeni mekanlar ve farklı lezzetler denemek mi istiyorsunuz? işte bu site tam size göre. yaşadığınız şehirdeki yemek kültürünü daha iyi kavrayabilmek için deneyin!


http://www.oburcan.com/

28 Ağustos 2013 Çarşamba

REKLAM SEVERLER BURAYA (ad lovers, over here)

reklamları izlemekten zevk alanlar, daha doğrusu iyi düşünülmüş, kaliteli reklam izlemenin zevkini çıkarmak isteyenler. kısıtlı sürede bir fikrin işlenip görselleştirilmesi emeğine saygı duyanlar sözüm size. adamlar yapmış!

http://www.adamlaryapiyor.com/

27 Ağustos 2013 Salı

HAVA TRAFİĞİ MERAKLILARI (follow the air traffic)

Birilerini mi bekliyorsunuz? Uçağın nerede olduğunu mu merak ettiniz? Ya da sadece uçuş ekiplerinin statik konuşmalarını mı dinleyeceksiniz? Bu sitede uçakların uçuş kodlarından rotalarına, modellerinden varış saatlerine kadar pek çok bilgiye ulaşabilirsiniz. İşte sizin için ilginç bir site!

http://www.iststatus.com/

26 Ağustos 2013 Pazartesi

İLGİNÇ ŞEYLER DERGİSİ (web magazine for stuff)

Her ne kadar sitenin tanıtımında erkeklerin ağızlarının suyunu akıtacak kadar ilginç "şeyler" olduğu yazsa da bu adreste belirtilen teknolojik ürünler, gezilecek yerler ve tasarım ürünleri pek çok kişinin ilgisini çekecektir. İnceleyin!

http://www.blessthisstuff.com/

İNTERNET VE KİŞİSEL VERİ GÜVENLİĞİ (the internet and personal data security)

ABD'de patlak veren Snowden vakası sonrası sanal alemde gezinirken hükümetler ve kötü niyetli üçüncü kişiler tarafından kişisel bilgilerinizin kullanılmasını istemiyorsanız bu arama motoru tam size göre. internette özgürce arama yapabilmek için kullanın!

https://startpage.com/eng/

25 Ağustos 2013 Pazar

BiR AYGIT OLARAK MEDYA: TİCARİ İŞLETME Mİ KAMU HİZMETKÂRI MI? (media as a tool: business or public servant)

1-      GİRİŞ
İrlandalı siyasetçi Edmund Burke tarafından 4. Güç olarak adlandırıldığı 18 yüzyıldan beri medya, devletin ideolojik aygıtlarından biri olmak ile halkın doğru bilgiye erişmesini sağlayan özerk bir güç olmak arasında gidip geledurmuştur. Marksist teoride egemen sınıfın baskı aracı olarak tanımlanan, devletin haberleşme ve iletişim alanlarını kontrol altında tutmasını sağlayabilecek güç olarak medya tarih boyunca her dönem hararetli bir tartışma konusu olmuştur. Medya sahipliği çoğunlukla özel sektörün elinde olmasına rağmen devlet tarafından şiddete başvurmadan, ideoloji yoluyla halkın rızasını üretme aracı olarak medyanın kullanılması örnekleri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de mevcuttur. Bu açıdan, iktidar mücadelesinin somut olarak izlenebileceği bir alan olan medya Türkiye özelinde örnek olaylar vasıtasıyla incelenecek ve günümüzdeki gelişmeler ışığında medyanın gelecekte 5. Güce evrilebilmesi ihtimali tartışılacaktır.

İDRİS KÜÇÜKÖMER ÜZERİNE (An Underappreciated Turkish Intellectual: İdris Küçükömer)

“Tarih tekerrür etmez, bu tarihsizliktir. Geçmiş yalnız ilham ve ders almak için vardır. Tarih dönüp dönüp aynı yere gelmek değildir.”

Osmanlının üretim biçimini ve neden kapitalistleşemediğimizi anlayamazsak günümüzü sorunları üzerine bir şeyler söyleyemeyiz. Bunu yapabilmek içinse Türkiye’de geleneği olmayan bir şeyi deneyen, felsefe yapan bir iktisatçıydı o. İktisadı siyaset temeline oturtup onun tarih içinde değerlendirmesini yapardı. Hep radikaldi çünkü çürümüş bir geçmişten köklü bir kopuş gerektiğine inanıyordu. Darbecilik yaptı çünkü doğru bildiği adına elini taşın altına koymaktan çekinmedi (büyük bilgeler generallerden daha despot oluyor sözünü akıllara getirircesine). Türkiye’de sağın sol, solun ise sağ olduğunu öne sürecek kadar cesur ve yenilikçiydi. Tüm bu yönlerine rağmen “üzerinde ambargo olan”, “kasten ihmal edilen”, “bilerek yanlış anlaşılan ama gizliden gizliye izlenen ve feyz alınan” bir düşünürdü. Bilimadamıydı ve nesnelliği hedeflerdi ama politik olarak taraftı. İşte bu yazıda bu çok yönlü bilimadamının yaşamına yakından bir göz atmayı amaçlıyoruz.

FUTBOL AŞKTIR DİYENLER (football lovers)

futbola ilişkin küçük ve kah eğlendirici kah düşündürücü fotoğraf karelerinin yayınlandığı bir site. takip edin!

http://www.footballove.com/

24 Ağustos 2013 Cumartesi

FAİDELİ BİLGİLER (life hacks)

hayatta her zaman kolaylıklar sağlayacak küçük ipuçlarına ihtiyaç duyarız. işte bu siteye bir göz atın ve- en azından bir kaç defa- "Vay bee" demeye hazır olun!

http://twistedsifter.com/2013/01/50-life-hacks-to-simplify-your-world/

KİTAP HAKKINDA: AHMET ÜMİT- PATASANA

hikaye akıcı, karakterler inandırıcı ve canlı. belki merak öğesini çok canlı tutamıyor ama sonucu beklemenizi sağlıyor. birbiri ardına anlatılan ve biri günümüzde biri Geç Hititler döneminde geçen iki hikayenin bağdaştırılması çabası çok gerçekçi gelmese de romanın sonunu getirme isteğini kesinlikle kamçılıyor. Türkiye'nin doğusunun coğrafi güzellikleri ile toplumsal sıkıntıları çok göze batmadan hikayeye yedirilmiş. Karakter sayısının fazla olmaması ve karakterlerin her birini tanıma çabasına girmeden anlatabilmesi de romanı okunulası yapan yönlerinden biri. Tüm bu olumlu sayılabilecek yanlarından başka hikayenin bitişi sinema filmlerindeki şaşırtıcı son etkisi yaratsa da bizim topraklara özgü olan sosyal mesaj verme kaygısıyla okuyucunun hevsini kursağında bırakabilir. El sonuç: okunabilir!