Spicer, M. W. (1998). Cameralist thought and public administration. Journal of Management History (Archive), 4(3), 149-159.
Bu makalenin
amacı yazarı tarafından kameralistlerin siyasi ve sosyal düşüncelerini
incelemek olarak belirlenmiştir. Amerikalı bir yazar olan Spicer bu makalesinde
kamu yönetiminin temellerini aslında Wilson’un değil kameral bilimlerin attığı görüşünü
desteklemekte ve Kameralizmi incelemektedir.
Kameralizmi 16.ila 18. yüzyıllar arasında Alman ve Avusturyalı
monarklara hizmet eden merkezi ve sofistike kamu yönetimi aleti geliştirme
çabası olarak tanımlar. Eleştirdiği nokta ise bu düşünce tarzından etkilenen amerikan
yönetim yazınının bu düşüncenin mutlakıyetçi rejimler için üretilmiş bir bilgi
olduğunu görmezlikten gelerek anayasal bir cumhuriyete uymayabileceğini gözden
kaçırmış olmalarıdır.
Kameralistler
şu sorunun cevabını aradılar: Akıllı bir hükümet öncelikle ve en önemli olarak
hazır paraya sahip olmak ve böylece devletin üstlendiği görevleri yerine
getirebilmek için hangi programı kabul etmelidir? Buna verdikleri cevap ise
merkantilist politikaları benimsemek olmuştur. Bu konuda Sommer, kameralizmi
tam anlamıyla merkantilizmin Alman-Avusturya versiyonu olarak nitelendirmiştir.
Kameralizmin çıkış amacı prensin gücünü arttırmak ve ülkeyi her daim savaşa
hazır tutabilecek mali güce sahip olmaktır.
Burada prensin gücünü kendi çıkarları için değil tebaasının refahını
arttırmak için arttırmak gerekliliği özellikle vurgulanmıştır. Ayrıca bu bölümde
merkantilist politikaların genel işleyiş esasları etraflıca anlatılmış ve
Kameralizmin bu anlamdaki katkıları irdelenmiştir. Bu bölümde en önemli
kameralist düşünür olarak gördüğü von Justi’nin kamu yönetiminin üç sacayağı
olarak nitelendirdiği toprak-nüfus, ülkenin üretim ve zenginlik seviyesi ve son
olarak “ortak mutluluk” için tebaanın düzenini koruma ile ilgili
kameralistlerin görüşlerine yer vermiş, tüm kameralistlerin üzerinde fikir
birliğine vardığı nokta olarak nüfus kavramını işaret etmiştir. Bu görüşler
ışığında kameralistlerin devlete ilişkin vizyonunu şöyle belirlemiştir:
sistematik şekilde organize olmuş ve birbirine bağlı amaçlar doğrultusunda
detaylı bir şekilde idare edilen bir devlet. Ayrıca bu konuda Oakeshott devleti
amaçsal birlik-ortaklık olarak nitelemiştir.
Kameralistler
özellikle 18. yüzyılda yöneticiler yardımcı olacak şey olarak bilimi görüyorlar
ve buna şiddetle inanıyorlardı. Kamu yöneticileri mutlaka üniversiteye gitmeli
ve kameral bilim okulları kurulmalıydı be bu fakülteler interdisipliner
niteliğe sahip olmalıydı. Kameralistler kamu yönetimini kaçınılmaz-gerekli bir
araç olarak görüyorlardı ama aynı zamanda kralın-devletin hizmetkarı olarak
itaatkar bir rolü olduğunu da vurguluyorlardı. Bu bakış açılarını devleti amaçsal
bir birlik olarak gören görüşleri ile tutarlı bulan yazar kameralist bakış
açısını rasyonalist olarak nitelendirmektedir. Bunun sebebi olarak da farklı
amaçları uyumlulaştırma gibi bir anlayıştan ziyade yalnız bir veya birkaç
amacın başarılmasına yönelik bir politik görüşe sahip olmalarını gösteriyordu. Makalenin
sonlarında ise Amerikan yönetim yazınında benimsenen yönetim anlayışı ile
kameralistlerin bakış açıları arasındaki benzerliğe vurgu yapmaktadır.