Görüntüleme Sayısı (Stats)

22 Eylül 2013 Pazar

MAKALE: Cameralist Thought and Public Administration Michael W. Spicer

Spicer, M. W. (1998). Cameralist thought and public administration. Journal of Management History (Archive)4(3), 149-159.

Bu makalenin amacı yazarı tarafından kameralistlerin siyasi ve sosyal düşüncelerini incelemek olarak belirlenmiştir. Amerikalı bir yazar olan Spicer bu makalesinde kamu yönetiminin temellerini aslında Wilson’un değil kameral bilimlerin attığı görüşünü desteklemekte ve Kameralizmi incelemektedir.  Kameralizmi 16.ila 18. yüzyıllar arasında Alman ve Avusturyalı monarklara hizmet eden merkezi ve sofistike kamu yönetimi aleti geliştirme çabası olarak tanımlar. Eleştirdiği nokta ise bu düşünce tarzından etkilenen amerikan yönetim yazınının bu düşüncenin mutlakıyetçi rejimler için üretilmiş bir bilgi olduğunu görmezlikten gelerek anayasal bir cumhuriyete uymayabileceğini gözden kaçırmış olmalarıdır.




Kameralistler şu sorunun cevabını aradılar: Akıllı bir hükümet öncelikle ve en önemli olarak hazır paraya sahip olmak ve böylece devletin üstlendiği görevleri yerine getirebilmek için hangi programı kabul etmelidir? Buna verdikleri cevap ise merkantilist politikaları benimsemek olmuştur. Bu konuda Sommer, kameralizmi tam anlamıyla merkantilizmin Alman-Avusturya versiyonu olarak nitelendirmiştir. Kameralizmin çıkış amacı prensin gücünü arttırmak ve ülkeyi her daim savaşa hazır tutabilecek mali güce sahip olmaktır.  Burada prensin gücünü kendi çıkarları için değil tebaasının refahını arttırmak için arttırmak gerekliliği özellikle vurgulanmıştır. Ayrıca bu bölümde merkantilist politikaların genel işleyiş esasları etraflıca anlatılmış ve Kameralizmin bu anlamdaki katkıları irdelenmiştir. Bu bölümde en önemli kameralist düşünür olarak gördüğü von Justi’nin kamu yönetiminin üç sacayağı olarak nitelendirdiği toprak-nüfus, ülkenin üretim ve zenginlik seviyesi ve son olarak “ortak mutluluk” için tebaanın düzenini koruma ile ilgili kameralistlerin görüşlerine yer vermiş, tüm kameralistlerin üzerinde fikir birliğine vardığı nokta olarak nüfus kavramını işaret etmiştir. Bu görüşler ışığında kameralistlerin devlete ilişkin vizyonunu şöyle belirlemiştir: sistematik şekilde organize olmuş ve birbirine bağlı amaçlar doğrultusunda detaylı bir şekilde idare edilen bir devlet. Ayrıca bu konuda Oakeshott devleti amaçsal birlik-ortaklık olarak nitelemiştir.


Kameralistler özellikle 18. yüzyılda yöneticiler yardımcı olacak şey olarak bilimi görüyorlar ve buna şiddetle inanıyorlardı. Kamu yöneticileri mutlaka üniversiteye gitmeli ve kameral bilim okulları kurulmalıydı be bu fakülteler interdisipliner niteliğe sahip olmalıydı. Kameralistler kamu yönetimini kaçınılmaz-gerekli bir araç olarak görüyorlardı ama aynı zamanda kralın-devletin hizmetkarı olarak itaatkar bir rolü olduğunu da vurguluyorlardı. Bu bakış açılarını devleti amaçsal bir birlik olarak gören görüşleri ile tutarlı bulan yazar kameralist bakış açısını rasyonalist olarak nitelendirmektedir. Bunun sebebi olarak da farklı amaçları uyumlulaştırma gibi bir anlayıştan ziyade yalnız bir veya birkaç amacın başarılmasına yönelik bir politik görüşe sahip olmalarını gösteriyordu. Makalenin sonlarında ise Amerikan yönetim yazınında benimsenen yönetim anlayışı ile kameralistlerin bakış açıları arasındaki benzerliğe vurgu yapmaktadır.