Görüntüleme Sayısı (Stats)

2 Eylül 2013 Pazartesi

KİTAP HAKKINDA: GUSTAVE LE BON KİTLELER PSİKOLOJİSİ (book review)

Yazar bu eserinde kitle denen insan topluluklarının hareketlerini ve psikolojisini incelemiştir. Ona göre medeniyetin ilerlemesi ve gelişmesi fikir telakki ve inanç düzeyindeki değişikliklerle gerçekleşmektedir. Bu değişimin ve gelişimin özellikle yaşadığımız çağdaki en önemli itici gücü olarak kitleler görülmüştür. Yazar kitlelerin davranışlarının içtepisel, değişken aşırı duyarlı, zorlayıcı karakterde ve bilinçdışının yönetiminde görmüş ve kitle içindeki bireyin yalıtılmış bireyden tamamen farklı bir hal aldığını tespit etmiştir.  



Kitle içindeki bireyin davranışlarındaki değişime sebep olan üç ana nedeni şöyle belirtmiştir; bilinçdışı kişiliğin egemen olması, kitledeki davranışın bulaşımı (sirayeti) ve son olarak telkine yatkınlığı. Burada bireyin adeta hipnotize edilmiş gibi hareket ettiği bir durumun tasvir edildiğini söyleyebiliriz. Bu durumun arkasındaki nedenler tatmin edici bir şekilde açıklanmış olmakla birlikte yazar bu iradeden yoksun kalmış (hipnotize olmuş) kitleleri yönlendiren liderin rolünün ne olduğu konusu üzerinde fazla durmamış, yalnızca son bölümde değinmiştir.

Yazar yaşadığımız çağın her türlü inancın tahrip olduğu ve teknik ilerlemeyle birlikte yeni bir yaşam ve düşünme tarzının oluşmaya başladığını isabetle belirtmiş ve “geçiş ve karışıklık hali” olarak gördüğü kitleler çağının açıklamasını yapmıştır. Bu çağı idarenin küçük bir fikir aristokrasisinin elinden kurtulmaya başladığı ve kitlelerin siyasal katılımının ve idareyi bir nevi ele alışının yaşandığı kaotik bir çağ olarak değerlendirmektedir. “Kalabalıkların kudreti” artık dizginlenemediğinden bu yıkıcı güç yeni çağın önderi durumuna gelmiştir. Artık halkın sözü daha çok dinlenmekte, siyasal süreçlerde halk katılımı artmaktadır. Halk yazarın gözünde düşünme ve hareket etme kabiliyetinden yoksun bir kitle olarak görülmekle birlikte kuvvetinin de çok olduğu inkar edilmemektedir.


Son olarak yazar kitlelere hakim olabilen liderlerin kitle psikolojisini iyi kavrayabilen birer uzman psikolog olduklarını savunmaktadır. Kitle ruhunu iyi tanıyan bu liderler çeşitli imajlar ve sözlerle halkın gözüne hoş geleni, ruhunu okşayan şeyi doğru tespit edebilen, adeta siyahı beyaz gösterebilen kişiler olarak görülmüştür. Kitlelerin yalnız aklın emrettiği şekilde yönetilemeyeceği ancak kitlenin ruhuna hitap edilerek idarenin daha kolaylaşacağı belirtilmiştir. İyi bir liderin, devlet adamının en büyük sermayesi olarak kitle psikolojisini kavramayabilme-kitlenin ruhuna hitap edebilme yeteneği görülmüştür.